Nelerden ilham alırız?

Edebiyat ve sanatta bir eser ortaya çıkarmadan önce yaratıcı bir fikir için ilhamdan, diğer adıyla esinden medet umarız. "İlham geldi" ya da "ilham gelmiyor" dediğimizde hem bizden dışarıda bir kuvvetten hem de içimizde meydana gelen bir süreçten bahseder gibiyiz. Nedir bu ilham ve nelerden ilham alırız?

Birçok dil, din ve kültür de bu dışarıdan gelen kuvveti doğaüstü bir şekilde tanımlanmıştır. Eski Yunanda ilhamın perilerden veya Apollon ile Dionysus'tan geldiğine inanılır. Kuzey ülkelerinde tanrı Odin de ilham kaynağıdır. Hristiyanlıkta ilhamın Kutsal Ruh'tan geldiğine inanılır. İslamda "vahiy" kelimesi ilham kelimesini karşılıyor görünür. Doğaüstü açıklamada ilham dışarıdan gelen bir şeydir.

İlhama rasyonel açıklama getiren kişilerden biri 18. yüzyıl filozoflarından John Locke insan zihnindeki fikirlerin birbiriyle birleşmesinden kaynaklandığını ileri sürdü. Sigmund Freud, ilhamın sanatçının içsel tininde bulunduğunu savundu. Carl Gustav Jung bir sanatçının, insan zihninin arketiplerinin kodlandığı belleğe uyum sağladığını düşündü. Rasyonel açıklamalarda ilham insanın içinde meydana gelen bir süreçtir.

Türkçede "ilham geldi", "ilham gelmiyor", "içime doğdu" diye kullanımlar vardır. Arapça kökenli olan ilhamın Türkçe karşılığı esin kelimesi esmek kelimesinden gelir. Dilde de yine doğaüstü, dışarıdan gelen bir anlam fark edebiliriz. Ama ilham ister dışarıdan gelsin ister içimizde olsun, onu çeşitli yollarla besleyebiliriz.

İlham kaynakları


Yeni deneyimler kazanmak ilham perisini çağırmanın en iyi yollarından biri olsa da hayal gücü, bilgi işleme kabiliyeti ve pek tabii ki dildeki yetkinlik asla hafife alınmamalı. Edebiyatta, hiç denize gitmeden denizi betimleyen yabancı bir şairin bahsi de geçer. Belki de bütün bu unsurları karıştırıp mükemmel karışımı ortaya çıkartma yeteneğidir ilham.

Ünlü yazar James Joyce eserlerinde ailesinden ilham almıştır. Eşini, kızını yazmıştır. Biz de pekâlâ ondan ve onun gibi yazarların, sanatçıların yaşamlarından ilham alabiliriz. Bu yazarların, sanatçıların eserlerinden ilham alabiliriz. Bir kitap, bir tablo, bir heykel, bir şarkı bir film... Hemen her şey ilham kaynağımız olabilir.

İlhamın beş duyumuzla da alakası olabilir. Bir ses, bir renk, bir tat, bir koku bizde bir şeyler tetikleyebilir. Bir odanın, bir şehrin tasarımı da. Belki de ilham dışarıdan aldığımız etkilerin fikirlerimizle birleşmesidir. Belki de yazmak için vakit ayırmak, yazmaya odaklanmanın sonucunda ortaya çıkan bir süreçtir.

İlham gelmemesi de bunun tam tersinden kaynaklanıyor olabilir mi? Ya da daha öncekinden daha iyi bir eser verememe tedirginliğinden? Kesin bir cevabımız yok hiçbirine. Ama temennimiz o ilhamın bizleri hiç yalnız bırakmaması...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder